Ceza Dairesinin Federal Yargıtay nezdinde Başsavcı Heise ile 28.4.2017 tarihinde yaptığı görüşmeye ilişkin (esasa ilişkin dosya SA I, cilt 136, yaprak 5203) düştüğü 05.05.2017 tarihli mahkeme kayıt notu ile ilgili olarak Bay Yeşilçalı`nın savunması aşağıdaki açıklamada bulunmaktadır:

Yukarıda belirtilen mahkeme kayıt notu bilgimize ilk defa 19.05.2017 tarihinde dosyaları incelerken geçmiştir. Kayıt notunun içeriğini Bay Yeşilçalı ile ancak bugün görüşmek mümkün olmuştur. Kayıt notunun bir parçası şöyledir:

„Federal Yargıtay nezdinde Başsavcı Heise ile 28 Nisan 2017 tarihinde yapılan görüşme hakkında kayıt notu:

(…)

Başkan hakim sanık Yeşilçalı`nın ortada olan sağlıkla ilgili kısıtlamalarından dolayı anlaşma yapma ihtimalini dile getirmiştir. Bu bağlamda Ceza Dairesinin görüşü açısından sanık Yeşilçalı`nın itirafta bulunması halinde kendisine 3 sene civarında bir hapis cezası verilmesinin söz konusu olabileceğini belirtmiştir. Başkan hakim Federal Yargıtay nezdinde Başsavcı Heise`den bu yönde bir anlaşma üzerinde düşünmesini ve icabında sanık Yeşilçalı`nın savunmanlarına böyle bir anlaşmanın mümkün olup olmayacağını sormasını rica etmiştir. Federal Yargıtay nezdinde Başsavcı Heise bunu yapmaya hazır olduğunu beyan etmiştir.“

Bununla ilgili olarak önce şunları tespit etmek gerekmektedir:

Aşağıda imzası bulunan avukatlar ne 28.04.2017 tarihinde ne de başka bir tarihte sanık Yeşilçalı ile olası bir anlaşma içeriğine sahip herhangi bir görüşmeye dahil edilmemiştir.
Ne Ceza Dairesi ne de Federal Savcılık temsilcisi aşağıda imzası bulunan avukatlara görüşmenin içeriği hakkında doğrudan bilgi vermeyi gerekli görmemiştir.

Gerçi Federal Yargıtay nezdinde Başsavcı Heise 3 Mayıs 2017 tarihinde her iki avukatı da telefonla aramıştır. Fakat bu görüşmede sadece Bay Yeşilçalı ile esasa ilişkin ifade verip vermeyeceği hususunda sağlık durumu da göz önüne alınarak konuşup konuşulmadığını sormuştur. Buna tarafımızdan hayır cevabı verilmiştir.

Bay Yeşilçalı ya da savunmanları tarafından hiç bir zaman bir anlaşmaya hazır olunduğuna dair herhangi bir sinyal verilmemiştir. Hakikatte de böyle bir hazırlık bulunmamaktadır. Müvekkilimiz bu denli bir hareket tarzını tamamıyla uygunsuz olarak algılamaktadır.

Ceza Dairesinin savunmanın arkasından Federal Savcılık temsilcisi vasıtasıyla sanık Yeşilçalı`nın anlaşmaya hazır olup olmadığı hususunda bilgi almaya çalışması bizi hayrete düşürmüştür. Zira Ceza Dairesi ne 21.03.2017 tarihli tutuksuz yargılama dilekçesi hakkında, ne de Bay Yeşilçalı`nın 9/10 Aralık 2016 tarihlerinde Ceza İnfaz Kurumunda maruz bırakıldığı kötü muamelelerin hukuka aykırılığına ilişkin tespit dilekçesi hakkında bir karar vermiştir.

Savunmanın bundan edindiği intibaya göre sanık Yeşilçalı`da mevcut olan ağır psişik hastalık itirafçı bir beyanda bulunmasını sağlamak için suiistimal edilmeye çalışılmaktadır.

Avukat Ulrich v. Klinggräff

Avukat Franziska Nedelmann